26 Aralık 2008

'Gelmiş geçmiş en bencil kuşağız'

2008 söyleşilerinde bugünkü konuğumuz, bir çevreci. Diğer çevrecilerin adını saygıyla, hatta korkuyla andıkları bir isim.



İngiltere'nin bu alandaki en tanınmış yazarlarından George Monbiot onun hakkında "En hayran olduğum ve korktuğum çevrecilerden biri, Mayer Hillman diye bir adam" diyor, "Hayranım, çünkü doğru olduğuna inandığı şeyi, bedeli ne olursa olsun söylüyor. Korkuyorum, çünkü onun hayatı, diğerlerimizin iki yüzlülüğünü yansıtan bir ayna..."
Doktor Mayer Hillman, konferanslar için o ülkeden bu ülkeye uçan çevrecilerin aksine, 12 yıldır uçağa binmiyor. Bir konferans açması istendiğinde, video bağlantısıyla katılıyor.
77 yaşına rağmen, Londra'da her yere bisikletiyle gidiyor. Bu yüzden de yaşını hiç göstermediğini söylemeye bilmem gerek var mı?
Aynı zamanda mimar, şehir planlamacısı, ulaşım uzmanı... Tam 20 yıldır iklim değişiminin tehlikelerini anlatmaya çalışıyor. Onun 20 yıldır savunduklarını, dünya yeni yeni kabul ediyor. Belki bugün anlatacakları da size radikal gelebilir; ama siz yine de kulak verin ona. Ya yine haklıysa?
Söyleşinin Tamamı 
http://www.bbc.co.uk/turkish/indepth/story/2008/12/081225_interviews_hillman.shtml


14 Aralık 2008

Feriköy Ekolojik Pazarı


























Organik Filtre Kahve

%100 Arabica

 

Kahve, tropik iklim isteyen, yüksekleri seven, zor yetişen narin bir bitkidir. Milattan sonra 11 . yüzyıl civarında Etiyopyalılar kurutulmuş kahve çekirdeklerini suda mayalandırarak bir tür şarap ürettiler. Aynı zamanda Arap Yarımadası’nda da yetişen kahve, aynı dönemde ilk kez orada sıcak içecek olarak kullanıldı.

Etiyopya’da keşfedilen ilk kahve bitkisinden türemiş olan Arabica, 800-2000 metre yükseklikteki dağlık platolarda veya volkanik yamaçlarda yetişir. Zor yetişir, hastalıklara ve iklim şartlarına çok duyarlıdır. Bu nedenle Arabica’nın organik olarak yetiştirilmesi daha da zorlu bir süreçtir.

 

Yeşilimsi sarı renkteki oval Arabica çekirdeklerinden üretilen kahve, diğer bir kahve türü olan Robusta'ya göre daha az kafein içerir ve asit oranı da daha azdır. Daha lezzetli ve tatlı bir aromaya sahip olması nedeniyle kahve yapımında Arabica daha çok tercih edilir. Günümüzde kullanılan kahvelerin %70’i Arabica bitkisinden üretilmektedir.

 

Kavrulmuş kahvenin bileşiminde; kafein, protein, karbonhidrat, lipitler, uçucu yağlar, uçucu olmayan asitler, diğer organik bileşenler bulunmaktadır.

 

Organik filtre kahvenin içerdiği kafein; uyku açıcı, enerji verici ve dikkat artırıcı etkiye sahiptir. Ayrıca kahve mide ve bağırsak kaslarının çalışmalarını hızlandırması nedeniyle sindirimi kolaylaştırır.

 

Son olarak da organik kahvenizin tazeliğini koruması için hava ve ışık almayan kaplarda serin bir ortamda saklanması gerekir. 

 Filtre kahvenin hazırlanması:

Organik filtre kahvenizi, filtre kahve makinelerinde hazırlayabilirsiniz. Makinenin üstündeki plastik bölme içerisindeki filtreye (bu filtre, makinesına göre kağıt, metal veya plastik olabilir) kahve konulur. Her fincan su (125 ml.) için 1 yemek kaşığı (7 gr.) filtre kahve kullanılmalıdır. Makineniz kâğıt filtreli ise beyazlatılmamış kâğıt filtre kullanın. Kâğıt filtreye kahve koymadan önce makineyi boş çalıştırarak, süzülen suyu atın. Filtrenin dibinde kalan su süzülmeden kahveyi alın ve son olarak da kahveyi fincanlara koymadan önce karıştırın.

 

 

 


Organik filtre kahvenizi hazırlamanın bir başka yöntemi de French Press kullanmaktır. French Press, büyükçe bardak şeklinde bir sürahi ve ortasından geçen pistona bağlanmış hareket eden çelik bir filtreden oluşur. Her fincan için (125 ml.) bir yemek kaşığı (7 gr.) filtre kahve konulur. (Makine küçükse 3 kaşık, büyükse 6 kaşık kahve koyun.) Ayrı bir yerde kaynatılıp soğuttuğunuz suyu ekleyin ve bir kaşıkla karıştırın. Filtreyi yerleştirip bastırmadan 4 dakika kadar demlenmesini bekleyin. Ardından filtreyi yavaşça en aşağıya kadar indirerek kahvenin suyla karışmasını önleyin.

 

 

 

Organik Tarım nedir?

Tarımsal üretimde kullanılan kimyasalların zararlı etkilerinin ortadan kaldırılması amacıyla geliştirilmiş Ekolojik Tarım Sistemi’dir. Bu sistem, üretimin her aşamanın kontrol edildiği ve sertifikalandırıldığı bir süreci kapsamaktadır.

 

Organik Tarım’ın amacı, toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden; çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumaktır. Hatalı uygulamalar nedeniyle kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik üretim sistemlerini içerir; kimyasal tarım ilaçları, hormonlar ve mineral gübreler yerine organik ve yeşil gübreleme, toprağın korunması, bitkinin direncinin artırılmasıyla sadece miktar artışının değil aynı zamanda ürün kalitesinin de yükselmesini amaçlayan alternatif bir üretim şeklidir.